Her uçağa binişte güvenlik suları alıp çöpe atıyor. Suyla uçağa binemiyoruz ama o kontrolden sonra içerde 8 liraya yarım litre su satıyorlar. Sırf biz içerde kazık yiyelim diye mi bu sistem?
Her uçağa binişte güvenlik suları alıp çöpe atıyor. Suyla uçağa binemiyoruz ama o kontrolden sonra içerde 8 liraya yarım litre su satıyorlar. Sırf biz içerde kazık yiyelim diye mi bu sistem?
Ooo bildiğim yerden.
Hemen kısaca cevap vereyim. Çünkü yanıcı ve patlayıcı renksiz bir sıvı ile suyu ayırt edemezsin.
Bir de uzunca yanıt vereyim. Havalimanlarında uygulanan her yasak, geçmişteki kötü bir olayın neticesi. Mesela ilk zamanlar hiç bir güvenlik kapısı dahi yokmuş. Sonra biri silahını kullanıyor ve girişler kontrol edilmeye başlanıyor. Daha sonra bir başkası bıçakla giriyor ve metal detektörler konuyor vs. Günümüzde de en son büyük yasak bu sıvı kısıtlamaları. Yanılmıyorsam ilk olarak 2008 Nisan gibi başlamıştı. Sebebi de El Kaide'nin kullanmak istediği bir yöntem.
Alınan istihbarata göre bu terörist grup yanlarında sıvı nitrojen taşıyarak bomba yapacak ve 11 Eylül'den daha büyük bir saldırı gerçekleştirecekti. Tabii bunları su gibi taşımak en olası yöntem. Bu bir ülkede başladıktan sonra tüm dünyada genel bir kural oldu ve tüm sıvılar kısıtlandı, hatta neredeyse hepsi yasaklandı. En basit şekliyle; gazyağı ile suyu kıyaslasan, neden suları çöpe döktükleri anlaşılır.
İçerde suların pahalı satılması ise şöyle:
Havalimanı kiraları çok yüksek. Metrekare başına para ödüyorlar. Buna ek olarak bazı kodaman şirketler belli köşeleri kapmış. Mesela gıda satan bir cafe açayım dediğinde, gelirin %30'unu bu büyük şirket alıyor. Yanında kira ödüyorsun, eğer içhatlardaysan kdv'si var. Dış hat ise diğer çeşitli devlet vergileri var vs. derken bu adam da kar etmek istiyor ve bir bardak çay bile 5-6 liradan başlıyor. Bunun sonucunda maalesef ülkemiz havalimanları Avrupa'nın en pahalıları arasında. Özellikle Antalya turistik tarifedir. Belçikalı biriyle konuşmuştum. Antalya havalimanında bir burger yediği parayla, Paris'te restoranda yemek yiyebiliyormuş.