İktisat dersinden öğrendiğimiz şey, bir mal piyasada ne kadar azsa, değerinin o kadar yüksek olduğu. Yani altının değerini belirleyen en temel şey, nadir bulunuyor olması. Mesela 2018 verilerine göre 27000 ton gümüş çıkarılırken, 3300 ton altın elde edilmiş. Bir bilgiye göre Dünya üzerindeki toplam altın miktarı 168,180 ton. Bu miktarı gözümüzde canlandırmaya kalkarsak, kenarları 19m olan bir küp diyebiliriz. Yani bir tenis kortunu bile dolduramayız. Biraz araştırıp, şu bilgileri de öğrendim:

Altın, durağan bir metal. Yani demirden farklı olarak altın paslanmaz. Yüzyıllar boyunca gömülü kalmış altını bulup çıkardıklarında, ilk günkü gibi parlar. Kağıt veya bakır paralarını bu şekilde saklayamazsın.

Ayrıca altın binlerce yıldır para olarak kullanılıyor ve normal para gibi tedavülden kalkma, yenilenme, değişme gibi dertleri yok. 

Altının simgesi Au, Yunanca aurum kelimesinden geliyormuş. Anlamı, "güneş ışığının parıltısı". Eskiden Güneş sarı sanıldığı ve hep öyle tasvir edildiği için altın bu kadar değerli ve güzel olarak görülmüştür diye tahmin ediyorum. Bu renge sahip tek metal altınmış. 

Kimyacı bir arkadaşın yanıtını ekliyorum:

Altının az olma sebebi atom numarasının çok yüksek olması. Sadece çok büyük yıldızlar üretebiliyor. Kıymetli olmasının bir sebebi de kararlı oluşu. Kararmaz, tepkime vermez. Platin, palladyum, gümüş de böyle ama bunlar pek dikkat çekici değiller. Ama sadece bakır ve altın farklı bir renkte. Bakır da dayanıklı ve çok nadir değil.