"Bizleri yönetmekte olan dört bakanlığın adları bile gerçeklerin kasıtlı olarak tersyüz edilmesindeki saygısızlığın yansımasıdır. Barış Bakanlığı savaşın, Gerçek Bakanlığı yalanların, Sevgi Bakanlığı işkencenin ve Varlık Bakanlığı yokluğun bakanlığıdır. Bu çelişkiler rastlantısal olmadığı gibi sıradan bir ikiyüzlülükten de kaynaklanmaz; bunlar çiftdüşün'ün bilinçli uygulamalarıdır. Çünkü iktidar ancak çelişkilerin uzlaştırılmasıyla sonsuza dek korunabilir. İnsanların eşit olması engellenecekse, başka bir deyişle yüksek kesimdekiler yerlerini hep koruyacaksa ağır basan ruh hali "denetimli çılgınlık" olmalıdır."
Şans eseri, kitaplığımda eski ve yeni basım iki nüshası bulunan bir kitap, 1984. George Orwell kitabı 1948 yılında yazmış (rakamları ters çevirmiş ismi koyarken) ve yazıldığı dönem için bir bilim kurgu eseri çünkü 1984 yılını ve aradaki yıllarda olanları öngörerek anlatıyor.İlk önce 1958'de Türkiye'de Işık Kitapları tarafından basılmış olan versiyonu , sonra da Can yayınlarından 2017'de basılan kitabı okudum. Yeni basımda bazı değişiklikler ve eklemeler var veya eskisinde çeviriye koyulmamış bazı cümleler var ama eski basımın dili ile çevirisi bana daha tatmin edici geldi. O yüzden bulabilirseniz sahaftan bulup eskisini okuyun derim. Kitap beni çok etkiledi, okurken ve bitirdikten sonra sürekli beynimde köprüler kuruldu. Güncel siyasette anlamsız ve akıl almaz gelen birçok şeyin sanki bu eserden esinlenilip uygulandığı hissine kapıldım, belki de yazar son derece öngörü sahibiydi ve bu sistemin ayak seslerini erken farketmişti. Tüylerim diken diken okudum diyebilirim. (çift taraflı yayın yapan tele-ekran denen her evde bulunan cihazlarla insanların özel hayatının izlenip dinlenmesi- ki şu an bunu cep telefonlarıyla yapıyorlar-, geçmişin hafızalardan silinmesi için basına yapılan müdahaleler, siyasi bünyeden kopan terör örgütü, sol ve sağın aslında aynı amaca hizmet edişi, milli piyango büyük ikramiyesinin aslında var olmayan kişilere çıkması, iki kere ikinin beş etmesi, bugün beyaz olarak duyurulan şeyin yarın hayır biz siyah demiştik diye duyurulması, kendilerinden önce icat edilmiş şeyleri kendileri yapmış gibi gösterme, istatistiki bilgilerin özenle değiştirilişi, eğitim sisteminin kalitesizleştirilmesi ve düşünebilen insanların yok edilmesi, benzeri pek çok konu) Çok detaya girmek istemiyorum, zaten kitabı okuyanlar beni anlamıştır, okumayanlar da en kısa sürede kitabı edinip okusunlar, çok çok şiddetle tavsiye ediyorum.